ALLAH’IN YANINDA BAŞKALARINI RAB NASIL EDİLİR?

Allah’ın yanında başkalarını rab
edinmek sorusunun cevabını Allah
Kuran’da veriyor. 68/Ankebut 68,
“Allah’a karşı, kendisi yalan uyduran
yahut, kendisine hak gelmişken
onu yalan sayandan daha zalimi
kimdir. Cehennemde kafirlere yer
mi yok ? ” Allah ayette iki davranışı
birden açıklayıp uyarıyor, birisi
uydurduğu yalanı Allah söylemiştir
diye göstermek, öğretmek/ona inanmak,
diğeri de kendilerine gelen Kitabı
Kuran’ı yalanlamak. Yani Allah’ı
yalanlamakla, Allah’ın dinde vermediği
hükmü kendisinin uydurup,
Allah vermiş gibi gösterip, öğretmek
ve kabul etmektir. Bu en büyük
zülümdür/zulüm en büyük şirk ve
ortak koşmaktır. Hiç kimsenin rızası,
Allah’ın rızasının önüne geçirilemez,
Allah bu din koyma hükmünü,
Peygamberine bile vermemiştir.
Peygamber, eşlerinin rızasını almak
için, Allah’ın helal kıldığını kendisine
haram kılınca, Allah tarafından
uyarılıyor ve ikaz ediliyor. 66/Tahrim
1, “Ey Peygamber, niçin Allah’ın
sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hatırı
için kendine haram kılıyorsun?
Allah, affedendir, merhamet sahibidir.”
Dinde, hüküm koyma ile ilgili
yine başka bir ayette Allah, peygambere,
eğer yalan uydurmuş olsa,
( bu asla mümkün olmaz ama) ne
olurdu bakalım ayete, 42/Şura 24,
“Yoksa onlar senin için Allah’a karşı
yalan uydurdu mu derler? Allah
dilerse senin kalbini de mühürler,
Allah batılı yok eder, sözleriyle de
hakkı ortaya koyar. Şüphesiz, Allah,
kalplerde olanları bilendir.” Kalplerin
mühürlenmesi, Allah adına diye,
Kuran’da olmayanı, bu da Allah’tandır
diyerek söylemektir. Kendilerine
fetvalar sorulduğunda, o konularla
ilgili Kuran’dan değil de, şu mezhebe
göre şöyle, bu mezhebe göre
böyle, falan alim şöyle demiş, şu
tarikatta şu şekildedir demek onları
Allah’ın yanında rab edinmektir.
Allah’ın emri Kuran’ı öteleyip, ben
ilahiyatçıyım, din görevlisiyim kimliğine
bürünüp, Kuran’ın ne dediğini
anlamayan ve bilmeyenlere denecek
kelime ve cümle ne olmalıdır? Allah
adına bilmeden veya hatasını
bilerek konuşmak ve inada devam
etmek, Allah’a din öğretmek anlamına
gelmektedir. 49/Hucurat 16,
“De ki: Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?
Halbuki, Allah göklerde
olanları da bilir, yerde olanları da,
Allah her şeyi hakkıyla bilendir.”
Bu mezhep, tarikat, cemaat ve alim,
ulema görüşlerini din kabul edenlere,
sanki Allah, ben dinimi, haşa eksik
gönderdim, siz onu tamamlayın
ve bana dininizi öğretin mi diyor,
bunu iyi düşünürsek çok vahim bir
durumdur. İşte Allah’ın sınırlarını
aşmak herhalde bu gibi ve benzeri
davranışlar olsa gerektir.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.