Annem evi çöp eve çevirdi!

İyi günler Dilek hanım…. Ben 23 yaşında genç bir bayanım. Çalışıyorum , annemle yaşıyorum bir de 8. Sınıfa giden bir kardeşim var. Annem her zaman  eski eşyaları atamazdı fakat son zamanlarda iyice abarttı. Artık evde yaşayamaz hale geldik. Babam vefat edeli 6 yıl oldu. Özellikle onu hatırlatan her şeyi saklıyor. Çok endişeleniyorum. Doktora gitmeyi reddediyor. Ne yapabilirim?

Dispozofi hastalığı önemsiz eşyaları biriktiren kişilerin sergilediği psikolojik bir davranıştır.  Kişilerin yaşamında ciddi etkileri olan Dispozofobi (Biriktirme Hastalığı) hastalığı sorunlu bir davranış biçimidir.

Anladığım kadarıyla  önceden  annenizin bu davranışından rahatsız olmadığınıza göre;  hastalık boyutunda değildi . Çünkü bir durumun  , hastalık sayılabilmesi için,  kendi yaşamını ve çevresindeki kişilerin yaşamını olumsuz etkiliyor olması gerekir. Genelde okb(obsesif kompulsif bozukluk) olan kişiler;  yani takıntı hastalığı olan kişiler olumsuz deneyim yaşadıklarında  biriktirme hastalığına tutulabiliyorlar. Obsesif düşünceleri olan kişilerde eşyaları atmanın başına kötü bir olayı getireceği düşüncesi veya eşyalarını attığı kişiyi ve o kişiyle ilgili hatıraları unutacağı düşüncesi  hakimdir. Ki  anneniz hayat arkadaşını kaybetmiş.Kaybettiği eşe olan özlemin yoğunluğu ya da ona ait eşyaları atarsa vefasızlık olacağı düşüncesi de onu bu davranışa yönlendirmiş olabilir. Bu durumda var olan eşyaları atamama eylemi  dispozofi(biriktirme) hastalığına dönüşmüş gibi görünüyor. Sonuç biriktirme hastalığı olsa da annenizin eşi ile alakalı ciddi terapi alması gerekmektedir. Yas sürecini iyi atlatamamış olabilir ya da yoğun bir şekilde pişmanlıkları vardır. “Daha iyi bir eş olabilirdim. Şu şu davranışları sergilemeseydim daha iyi olurdu” gibi sürekli “keşke”lerle  yaşayan bir insan haline gelmiş ise o da kendini daha iyi hissetmek için böyle bir yolu seçmiş olabilir.

Biriktirme hastalığı ile ilgili vakalarda hastalar genellikle kendi istekleri ile bir tedavi sürecine başvurmazlar. Çoğu zaman bir yakınlarının zorlaması ile bu durumun ortadan kalkması için çaba harcarlar çünkü kendileri bunun bir rahatsızlık olduğunu fark etmezler. Bu yüzden annenize  sizin destek vermeniz çok önemli….

Çözüm noktasında psikiyatrlar bazı ilaç tedavilerine başvururlarken “bilişsel – davranışçı terapi” tekniği oldukça etkili ve önemli bir psikoterapi tekniği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Önerim zaman geçmeden psikiyatrdan ve psikologdan destek almanız.

Huzursuz Bacak Sendromu

Merhaba ….. Yaklaşık 2 sene evvel bana  huzursuz bacak sendromu teşhisi kondu. Ne yapsam  kurtulamıyorum. Antidepresan ilaç kullanıyorum. Bırakmaya da korkuyorum. 4 sene evvel eşim iflas etti. Bütün mal varlığımızı kaybettik. Acaba onun yüzünden mi oldu bilemiyorum. Bir yol gösterirseniz çok sevineceğim. İyi günler….

 

Merhaba değerli okurum…

Huzursuz bacak sendromu, bacakları hareket ettirme dürtüsü veya ihtiyacı ile ortaya çıkan, normal olmayan duyular ile karakterize, kronik, ilerleyici bir bozukluktur. Huzursuz bacak sendromugenelikleakşamları olan tarif edilemeyecek huysuzluk, huzursuzluk ve hastaların deyimi ile bacakların canının sıkılması olarak tanımlanabilir.

Huzursuz bacak sendromuna sebep olan faktörün ne olduğu tespit edilememektedir. Araştırmacılar beyinde dopamin seviyesinde dengesizlik olmasını sorumlu tutmaktadırlar. Ailesel geçiş önemlidir. Yani anne babasında huzursuz bacak sendromu olanlarda bu hastalığın ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir.  Gen haritalarının çıkarıldığı günümüzde huzursuz bacak sendromunun da geni bulunmuştur.

 

Huzursuz bacak sendromu tedavi edilebilen bir hastalık olup, parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ile minik dozlarla tedavisi yapılır. İlaç tedavisinin yanı sıra egzersiz, yaşam tarzı değişikliği yaparak huzursuz bacak sendromunun vereceği şikayetler azaltılabilir. Örneğin, sigarayı bırakmak, rahat ayakkabı giymek, spor yapmak, kilo vermek, yatmadan önce ılık duş almak şikayetlerin rahatlamasını sağlayabilir.

Bunun yanında  psikolojik etmenlerden dolayı hastaların yakınmaları şiddetlenmektedir..Travmatik olaylar  – yaşadığınız iflas olayı gibi –  sıkıntıyı arttırmış olabilir. O yüzden terapi almanızı öneririm.

DİLEK ALBAYRAK

SOSYOLOG AİLE DANIŞMANI

e-mail:dilek@albayrakgy.com.tr

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.