DİNİN KAYNAĞI NEDİR ?-10

 “… Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?” (2/Bakara 85)

 “Elinizdekini (Tevrat’ı) tastik edici olarak indirilene Kur’an’a iman edin sakın onu inkâr edenlerden olmayın. Ayetlerimi az bir karşılıkla satmayın, yalnız benden korkun.” (2/Bakara 41)

 “Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın hakkı gizlemeyin.” (2/Bakara 42)

Kur’an bir gerçeği de önümüze koyuyor. Hıristiyanlar geçmişte Allah’ın kendilerine gönderdiği dini tahrip etmişler. Allah’ın gönderdiği din birliğinden sapmışlar, Ortodoks, Katolik, Evangalis vb. adlarında mezheplere ayrılmışlar, hem bölünmüşler hem de mezhep çatışmalarıyla ayrılık tohumu saçmışlardır. Tarihi vakalar incelenirse her grup kendi görüşünü (mezhep) doğru kabul etmiş, diğer mezheplere ait olan pek çok insanı öldürmüşlerdir. Ne yazık ki bu hastalık bize de bulaşmış sunni, şii veya diğer mezhepler arası pek çok çatışmalar çıkmış, nice insanlar öldürülmüştür. Afganistan, İran, Pakistan, Arap ülkelerinin değişik yerlerinde bunlar hala yapılıyor.

 “Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin, alakan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Onlara Allah yaptıklarını bildirecektir.” (6/Enam 159)

 “Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan olmayın. Bunlardan her fırka, grup kendilerinde olan ile

övünürler.” (30/Rum 32)

 “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın işte bunlar için büyük bir azap vardır.” (3/Ali İmran 105)

İşte ana kaynak Kur’an tek delil kabul edilmezse bu ayetlerin muhatapları kimdir? Elbette günümüz Müslümanlarıdır. Mezheplerin görüşlerini inceliyoruz ve şunları görüyoruz: Bir mezhebe göre helal olan diğerine göre aynı konu haramdır. Niçin? mezhepler helal ve haramlarda ayrı yapılara bölünmüşler? Hâlbuki helal ve haram koyma yetkisi sadece Allah’ın iken neden, niçin, niye Kur’an’a uymamışlardır?  Bunu düşünmeli değilmiyiz.

Kur’an aslında ayrı bir ders daha veriyor. Hep, ey insanlar! ey müminler! diye hitap ediyor da mesela ey mezhepler! Ey Hanefi, Şafi, Maliki demiyor? Veya Allah sadece bu mezhebe mensup insanları Müslüman kabul eder diyenlerin delili nedir? Varmıdır? Diğer mezheplerin durumu ne olacak? Bu soruları çoğaltarak sorabiliriz. Bakın Allah ne buyuruyor ve nasıl uyarıyor:

 “Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır.” (29/Ankebut 51)

Şöyle bakıp incelediğimiz ve aklımızı çalıştırıp tefekkür ettiğimiz zaman, ne yazıktır ki bazı insanlara Kur’an, Allah’ın emri olarak yetmiyor. İllaki kendilerinden yanlarından, yörelerinden ilaveler katarak söz ve yetki sahibi oluyorlar. Bu çabalar, bu düşünceler, bu din anlayışı hiç kimseye hayır getirmeyecek, böylelerinin sonu avuntu,

hüsran ve kaybedenlerden olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.