FATİHA SURESİ-9

Kasas 56: “Resulüm sen sevdiğini hidayete erdiremezsin.”

Bakara 272:  “Ya Muhammed onları doğru yola iletmek, sana ait değildir.”

Tevbe 80: “Ey Muhammed onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecektir.”

Tevbe 113:  “Cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra akraba dahi olsalar Allah’a şirk koşanlar için af dilemek ne Peygamber’lere ne de inananlara yaraşır.”

Bakara 48:  “Öyle bir günden sakının ki o günde hiçbir kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz, hiç kimseden şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz, onlara asla yardım da yapılmaz.”

Enam 104: “Doğrusu size Rabbiniz tarafından basiretler, anlama ve idrak kabiliyeti verilmiştir. Artık kim Hakkı görürse faydası kendinedir. Kim de kör olursa zararı kendisinedir. Ben üzerinize bekçi değilim”

Enam 107: “Biz Seni onların üzerine bir bekçi kılmadık,  Sen onların vekili de değilsin.” Başka ayetlerde var:  İsra 54, Enam 66, Zumer 41…

Şimdi esas meseleye gelelim. Yüce Allah’ımızın Kur’an da bahsettiği ortak koşmak,  put nedir ona bakalım:  Yüce Allah’ımız Lat, Menat, Hubel, Uzze ve diğerlerini put olarak isimlendiriyor. Öyleyse Allah’a koşulan ortaklar Lat, Menat, Hubel, Uzze oluyor da şeyh, mürşid, efendi, veli, evliya, yatırlar,  niçin ortak ve put olmasın? Hatta Kur’an Peygamber’leri de içine alıyor. Allah’ın dışında, gayrinde kim varsa hepsi bu kapsam içindedir. Hz. İsa’yı, Üzeyir A.s. mı Hıristiyan-larla Yahudilerin Allah’a ortak koştuklarını Tevbe 31 de açıklıyor.

Necim 19-20:  “Gördünüz mü o Lat ve Uzzayı ve üçüncüleri olan ötekini Menatı?”

Nuh 23: “Ve dediler ki,  sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele Ved’den, Suva’dan, Yeğus’dan, Yeük den ve Nesr’den asla vazgeçmeyin”.

Bunlar ve buna benzer 360 a yakın put, her kabilenin kendi din büyüğü, aracısı, şefaatçisi güya Allah’a yaklaştırıcısı vardı. Allah da bu ve benzeri inanç sistemini ve inanmayı,  “Şirk ortak koşmak” olarak kabul ediyor.

Araf 194:  “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru iseniz,  onları çağırın da size cevap versinler.”

Yunus 66:  “İyi bilin ki gökler de ve yerde ne varsa yalnız Allah’ındır. O halde Allah’tan başka ortaklara tapanlar neyin ardına düşüyorlar?  Doğrusu onlar,  zandan başka bir şeyin ardına düşmüyor ve onlar sadece yalan söylüyorlar.”

Yusuf 40:  “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız,  sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah’a aittir. Allah size kendisinden başkasına ibadet ve dua etmemenizi emretmiştir. , işte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.