KUR’AN NEDİR?-1

Kur’an kelimesi bir isim olup “okumak” anlamındadır. Okumak, anlamak, bilmek, öğrenmek, araştırmak, içeriğini detayını ne dediğini düşünüp akledip sırrı çözmektir.

Kur’an, derin derin düşünülüp anlaşılmak, anlamak için bir müjde ve uyarmadır. Kur’an da hiçbir kuşku ve çelişki yoktur. Kur’an insanları çıkmaza ve zora sokmak için gelmemiştir. İnsanı zordan, çıkmazdan kurtarmak için kolaylıktır. Kur’an bu dünyanın ve hayatın kitabıdır.

Bazılarının dediği gibi Kur’an, ölülere okunsun diye mi, kutsal kabul edilen gün ve gecelerde sevap kazanalım diye okunmak için mi, hastalara şifa olsun diye mi, yaldızlı bezlere sarılıp korunsun diye mi, Kur’an’ı herkes anlamaz, anlayamaz, onu ancak belli kişiler anlar diyenlerin dediği gibi mi, görülmeli?

Yoksa Müslümanların toplumsal, ekonomik, kültürel ve ahlaki yaşamlarını, yani doğumları ile ölümleri arasındaki hayatlarını bütün yönleriyle Allah’ın emrine göre kul olunmasını, Kur’an’ı kendi dilince meal anlam olarak okunmasını Kur’an kaynaklı ibadetlerini yapmasını, hurafe ve batıl bütün inançları bırakıp Allah’a teslim olmak için mi evet hangisi için?

Kur’an Arapça olarak bütün insanlığa gönderil-miştir. Buna göre, Kur’an’ı insanlara tebliğ etmenin, duyurmanın, okutmanın iki yolu vardır. Ya bütün insanlara arapçayı dil olarak öğretmek veya Kur’an’ı başka dillere meal ve anlam olarak çevirmek. Bütün insanlara Arapçayı dil olarak öğretmek imkânsızdır, buna gerek de yoktur. Bunun cevabını Allah’ımız Kur’an da veriyor:

Rum 22: “Sizin lisanlarınızın dillerinizin ve renklerinizin ayrı ayrı olması Allah’ın varlığının delille-rindendir. Şüphesiz bunda bilenler için alınacak dersler vardır.”

İbrahim 4: “Allah’ın emirlerini onlara iyice açıklasın diye her Peygamber’ini yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik.”

Biz irademiz dışında, isteğimizin dışında elimizde olmadan, Allah’ımız bizleri ayrı ayrı dillerle, ayrı ayrı millet olarak yaratmıştır.

Şunu sormalıyız ve akledip düşünmeliyiz:  Bizim dilimiz Yüce Allah’ımızca ayrı olduğu halde niçin Kur’an Arapça gönderilmiştir?  Bizi niçin Kur’an dan sorumlu tutmuştur yaratıcı? Bunu anlayıp Kur’an’la çözeceğiz.

Yoksa, ey Allah’ım bize gönderdiğin Kur’an’ı kitabını anlayamadık.” diye mazeret mi bildireceğiz?  Bu mazeret doğru mu?  Allah’a hesap verirken hangi haklı gerekçeye dayanacağız.

Yüce Allah’ımız da Ben Kur’an’da açıkladım şu ayetlerle derse ne yapacağız?

Kur’an’ın emir ayetleriyle yasaklandıklarımızı, hükümleriyle hayatımızın tanzimini, dualarla neleri isteyip, neleri istemeyip sakınacağımızı bize açık seçik anlatan Allah’ımızdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.