KURAN’DA ADI GEÇEN HAYVANLAR

Bu psikolojinin başka bir açılımı da şöyle düşünülebilir. Bir kişiyi sevmiyorsanız ve düşmansanız, eğer ona bir şey yapamıyorsanız, o kişinin kedisini, köpeğini, bağını bahçesini, ekinini ve ağaçlarına zarar vererek hıncını alırsınız, bu eskilerden beri gelen bir kötü gelenektir. 7/ Araf 77. “ Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar…” Rablerinin emrinden dışarı çıktılar. Emri bir isyandır, Allah’a baş kaldırmaktır, Allah’ın emrine burun kıvırıp sırt dönmektir. Deveyi ibadet için Allaha kurban kesmekteyiz.
Allah, Semud kavmine nasıl ceza verdiğini de şöyle açıklıyor. 54/ Kamer 31. “Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.” 7/ Araf 78. “ Bunun üzerine onları o gürültülü sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.” Yurtlarında diz üstü çökmeleri, kendilerine imtihan olarak gönderilen devenin dizlerini kesip çökertmeleri sebebiyle Allah’ın da onları dizüstü çökertmesi, aynı zamanda evleri de kendileri de ot gibi oluverdiler. Gürültü ile cezalandırılmasının nedeni de, deveyi keserken devenin can çekişirken çıkarttığı horultulu sestir. Devenin horultusu kesenlere bu şekilde dönen bir azap olarak dönmüştür. Yani suça kendi cinsinden bir ceza vermek hukukun bir ilkesi olmalıdır. Hayvanları haksız yere öldürmek, onlara hayat hakkı tanımamak, fazla yük yüklemek, aç, susuz bırakmak, yuvalarını barınaklarını bozmak Allah karşısında hesap vermektir.
BAKARA / İNEK.
Etinden ve sütünden, derisinde, çift sürmesinden diğer işlerimizde istifade ettiğimiz öküz ve inek sığır cinsinden bir hayvan cinsidir. Bir şeyi yarıp açmak anlamında, toprağı yarıp sürdüğü ve altını üstüne getirdiği için bu öküz isim verilmiş olabilir. Sığır cinsini, Allah’a ibadet niyetiyle kurban olarak da kesmekteyiz, derisi üzerine sanayiler kurulmuştur. Bu kadar faydalı olan, insanlığa hiçbir zararı olmayan sığır üzerinden insanlığın şirk koşması ise, onu kötü inancının uğruna kullanması da ayrı bir kötülüktür. 20/ Taha 88. “ Bu adam, onlar için, böğürebilen bir buzağı heykeli icat etti. Bunun üzerine, işte dediler, bu sizin de, Musa’nın da tanrısıdır, fakat onu unuttu.” 20/ Taha 91. “ Onlar, biz dediler, Musa aramıza dönünceye kadar buna tapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.” 20/ Taha 96. “ Samiri dedi ki: Ben onların görmediklerini gördüm, zira o elçinin izinden bir avuç toprak alıp onu erimiş mücevheratın içine attım. Bunu böyle nefsim bana hoş gösterdi dedi.” Samiri bu yaptığına karşılık, ağır bir bulaşıcı hastalığa yakalanmış ve ömrü boyunca insanlardan uzak durmak zorunda kalmıştır. 2/ Bakara 92. “ Ant olsun Musa size apaçık mucizeler getirmişti, sonra onun ardından, zalimler olarak buzağıyı tanrı edindiniz.” 2/ Bakara 93. “ …inkarları sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi doldurduk. De ki: Eğer inanıyorsanız, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor.”
2/ Bakara 54. “ Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim şüphesiz siz buzağıyı tanrı edinmekle kendinize zulüm ettiniz…” Hz. Musa’nın yetiştiği Mısır kültüründe önde gelen tanrılardan biriside Apis Öküzü idi. Samiri bu inancı Musa’nın kavmine taşıyarak bir buzağı heykeli yapıp onları o heykele taptırmayı başardı. Tarihin çeşitli döneminde kutsal kabul edilen inek türü hayvanlar totem haline getirilmişlerdir. Hindistan da bazı insanların ineği kutsal kabul etmesi, hala eski totem inancının bir devamı olsa gerektir. Dün ve bu gün onlar öyle yapmışlar,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.