SİZCE EŞİM RAHATSIZ MI?

Selamünaleyküm….

Benim sorum şöyle…. 3 yıllık evliyim ve eşimden çok şikayetçiyim. Eline para geçtiği anda çar çur ediyor. Eleştirdiğim anda eleştirimi kabul etmiyor. Hep kendi haklı. Arkadaşı yok gibi bir şey.Sürekli yalan söylüyor. Kural dışı davranıyor. Bu yüzden sürekli işten çıkarılıyor. 3 yılda 4 iş değiştirdik.1 yaşında bir oğlum var. Onunla bakım olarak ilgilenmiyor ama sıkılınca onunla oyun oynuyor. Sizce benim eşim rahatsız mı ? Rahatsızsa tedavisi nedir? Çünkü doktora götüremiyorum.

Aleyküm selam değerli okurum…

Söylediğiniz şikayetler tabi ki bir rahatsızlığı çağrıştırıyor. Fakat kişiyi görmeden , tüm geçmişi ile beraber analiz etmeden bir hüküm verilemez , ayrıca böyle bir tanıyı da koyabilecek yegane kişi psikiyatrdır. Burada sıkıntı bu tür rahatsızlığı olan kişiler kendi durumlarının farkında olmadıklarından doktoru ve tedaviyi reddederler. Burada bütün sıkıntıyı maalesef en yakınındaki kişiler çekmektedir. Biz biliyoruz ki bize danışmanlık için gelen insanlar  , kendini kabul etmeyen,  dolayısı ile doktora gidip tedavi olmayan kişilerin hasta ettikleri olmaktadır. Eğer gerçekten bu kişiler gerekli psikolojik ve psikiyatrik desteği alabilselerdi ; onlar kadar,  onlarla uğraşan birincil derecedeki yakını da hasta olmazdı. Yani bir psikiyatri hastası topluma – en az-   kendi kadar daha (%100) hasta kazandırıyor. Burada sizin çok güçlü olmanız ve diğer yakınlardan yardım istemeniz gerekiyor. Doktora siz götüremezseniz eşinizin kardeşi, annesi, babası bu görevi almalı.

Gelelim rahatsızlığının olası tanımına;

Anlattığınız kadarını baz aldığımızda (hiçbir araştırmaya girmeden, geçmiş yaşantısını araştırmadan )bir kişilik bozukluğu tablosu görülmekte…

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Kişilik bozuklukları; kişinin kendi kültürüne göre, beklenenden

önemli ölçüde sapmalar gösteren, süreklilik

arz eden bir iç yaşantılar ve davranışlar örüntüsüdür.

Ergenlik ya da genç erişkinlik yıllarında başlar, zamanla

kalıcı olur ve sıkıntıya ya da işlevsellikte bozulmaya yol

açar. Herkeste çeşitli biçimlerde görülebilecek kişilik

özelliklerinin, kişilik bozukluğu olarak değerlendirilebilmesi

için, bunların esneklikten yoksun ve uyum bozucu

olması, işlevsellikte belirgin bir bozulmaya ya da kişisel

sıkıntıya neden olması gerekmektedir.

Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler ;

15 yaşından beri devam eden bir biçimde, başkalarının

haklarını saymama ve başkalarının haklarına tecavüz

etme davranışları gösterirler.

1-Sürekli yalan söyleme, takma isimler kullanma ya da

kişisel çıkarı, zevki için başkalarını aldatma ile belirli

dürüst olmayan tutumlar gösterirler.Eğlenmek için yalan söylerler, uydurma hikayeler,

anılar anlatırlar.

2-Dürtüsel olurlar ve gelecek için tasarılar yapmazlar. Canlarının istediğini, istedikleri zaman yapmak isterler.

3-Güçlü ve nüfuzlu olmak ya da intikam dışında,

uzun vadeli amaçları olmaz. İdealleri yoktur. Anlık

hevesler peşinde koşmaktan, kendileri için zararlı olsa

da, içlerinden geleni yapmaktan geri duramazlar.

  1. Yineleyen kavga, dövüşler ya da saldırılarla belirli

olmak üzere, sinirlilik ve saldırganlık gösterirler.

5-Çok kolay sinirlenir ve çabuk kavga başlatırlar. Özellikle,

küçük görülme ya da istediklerini elde edememe,

kontrolden çıkmalarına neden olabilir.

  1. Bir işi sürekli götürememe ya da mali yükümlülüklerini

tekrar tekrar yerine getirmeme ile belirli olmak

üzere, sürekli bir sorumsuzluk gösterirler.

Borç alır ödemezler, taksitle alışveriş yapar, taksitleri

ödemezler; kiralarını, elektrik paralarını, faturalarını

ödemezler.

  1. Başkasına zarar vermiş, kötü davranmış ya da başkasından

bir şey çalmış olmasına karşın, ilgisiz olma ya

da yaptıklarına kendince mantıklı açıklamalar getirme

ile belirli olmak üzere, vicdan azabı çekmezler.

Tüm bu bilgilerle birlikte bu bulguların kişinin öyküsü alınıp analiz  edildikten sonra değerlendirmesi gerekir. Böyle bir tanı ile karşı karşıya kaldığınızda ilaç tedavisi ve psikoterapi ile yol alınabilir. Fakat  kişilik bozuklukları psikolojik rahatsızlıklar içerisinde maalesef  iyileşmeye en dirençli gruptur .

“Ol” deyince “olan”  rabbim inşallah eşinize şifa verir. Biliyoruz ki şifayı veren ALLAH , bizler sadece aracıyız…. Vesselam…

DİLEK ALBAYRAK

SOSYOLOG AİLE DANIŞMANI

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.