ZÜBÜRLERİNİ DİNİN KAYNAĞI SAYMAK.

Zübür:  Zebür  kelimesinin  çoğulu,  güvenilir,  kutsal  kitaptır.  Ancak  bir  kitabın  kutsal  olması,  ancak  Allah’ın  tespitiyle  mümkün  olur.  Allah   bazı  Peygamberlerine  özellikle de  Hz.  Davud’a   gönderdiği  kitaba  Zebür  demiştir.   17/  İsra  55.  “… Ve ateyna  Davud’a  Zebür’a :   Davuda da   Zebür’ü  verdik.”   16/ Nahl  44.  “ Bilbeyyinati  vezZübüri ,  Apaçık mucizeler ve kitaplarla ( Zübür )  insanları  kendilerine  indirileni  açıklaman  için  ve  düşünüp  anlasınlar  diye  sana da  bu  Zikri  Kuran’ı  indirdik.”  Ayetlerde de  belirtildiği  gibi,  eğer  buyruk  Allah’tan  ise  tamam,  yok  insanlardan  ise  buna  da   Allah,  uydurulmuş  zübür  diyor.  Bu  şöyle  oluyor,  önce  hakikati  parçalayıp,  sonra da  elindeki  parça  ile  övünmek.  Hal bu ki  parçalanan  hakikat,  hakikat  olma  özelliğini  kaybeder.  23/  Mümin’un  53.  “Ne  var ki,  insanlar  kendi  aralarındaki  işlerini  parça,  parça  böldüler  ve  her  gurup  kendilerinde ki  bulunan  Zübür’le  ( fikir, görüş  ve  davranış )  sevinip  övünmektedirler.”  Ayrıca  diğer  bir surede Zübür  yerine  Hizb  kullanılıyor.    30/  Rum  32.  “Küllü  Hızbi,  Dinlerini  parçalayan  ve  bölük,  bölük  olanlardan  olmayın,  bunlardan  her  fırka,  gurup,  kendilerinde  olan  ile  övünmektedirler.”    6/ Enam  159.  “ Dinlerini  parça,  parça  edip  guruplara  ayrılanlar  var ya,  senin  onlarla  hiçbir  ilişkin  yokur.  Onların  işi  ancak  Allah’a  kalmıştır,  ( hesap  vermeye )  sonra  Allah  onlara  yaptıklarını  bildirecektir.”

Bu  ayetler  bizlere,  bir  toplum  veya  millette  Kuran  dışında  tartışma  üstü  kitap,  Peygamber  dışında  tartışma  üstü  kişi  varsa,  o toplum  ve millet isterse  Müslüman’ım  desin,  bütün  insanlar  onu  Müslüman  saysın,  nüfus  kağıdında  İslam  yazsın  İslam  dışı  kalır.  Bununla da  kalmaz,  Kuran’ın  açık  beyanlarına  göre  müşrik  sayılır.  Ne  yazıktır  ki,  İslam  dünyasının  büyük  bir  kısmı  ve  bizim  ülkemiz  Türkiye   böyle  bir  şirk  felaketinin  kucağına  düşmüş  durumdadır.  Kuran’ın  yanında,  Kuran’dan  başka  tartışılmaz  kitap  kabul  etmek  şirki  gerektirir.  Mesela,  hadis  kitapları,  mezhep  görüşleri,  alim  ulema  bunların  başında  gelmektedir.  Bunların  zübürleri  ne  yazıktır ki  dinin  öğretileri  arasında  Kuran’dan  ilerde  tutulup  rağbet  görmektedir.  Her  hizip,  tarikat  ve  mezhep  kendi  görüş  ve  zübürlerini  dinin  tartışılmaz  kitabı  ve  görüşü  olarak  takdim  etmekte,  toz  kondurmamakta,  eleştiriye  tabi  tutanları  kafir  veya  zındık  gibi  sözlerle  ilan  ediyorlar.  Bütün  İslam  dünyasının  ve  Türkiye  Müslümanlarının bu yanlıştan dönüp  tövbeleri  gerekir.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.