EVLAT!

İnsanların en güzel hayallerinden birisidir çocuk sahibi olmak. Çocuklar dahi oyun oynarken veya hayal kurarken anne ya da baba olup çocuk sahibi olmayı düşlerler. Çocuğunuzun doğduğu anda ki o mutluluğu ve güzel duyguları anımsamaya çalışın. Bu mükemmel duyguları hangi kelimeler anlatabilir ki? İlk kucağınıza aldığınız da ki hisleriniz, ona bakışınız, ondaki masumiyet ve acizlik, muhtaçlık ve aile olmanın vermiş olduğu gurur. Sahiplenme duygunuzun daha üst seviyelere çıktığı dönemlerin başlangıcı olmuştur.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımızdır, deriz ve bu bilinçle onları en güzel şekilde yetiştirebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Onlar için yapılan fedakârlığı kendinize dahi yapmazsınız, maddi manevi her anlamda destek olmaya çalışırsınız. Dünya da ki bütün güzelliklerden faydalanabilmesi için, ve bunlardan mahrum kalmaması için kendinizden vazgeçerek onun için çabalarsınız. İnsanlar için en zor şey kendisinden ödün vermektir ama çocuğunuz için gözünüzü kırpmadan rahatlıkla yapabilirsiniz. Babalar çocuğunu okutmak için gerekirse sırtındaki ceketini satar, anneler ise çocukları için saçını süpürge eder. Kısacası çocukların en iyi şartlarda yetişip okuyabilmesi için her türlü özveriyi kolaylıkla yapmaya hazırsınızdır. O hasta ise sizde hasta olursunuz, o mutlu olduğunda yüzünüz de ki tebessüm, içiniz de ki huzur bir başka güzeldir.

Bu kadar güzel duyguları, sahiplenmeyi, fedakârlığı başka birisi için yapma şansınız yoktur, isteseniz de yapamazsınız. Ama söz konusu çocuğunuz ise akan sular tamamen durur, insanı kendisinden bile vazgeçirebilen bu duygu ne kadar güçlü ki küçücük bir çocuk koskoca anne ve babayı yönlendirebiliyor? Öncelikle onlar sizin parçanız, sizden biri, sizin kanınızdan canınızdan. Çocuklar da ki masumiyet, acziyet size istedikleri her şeyi rahatlıkla yaptırmaya yeterde artar. O’nun masumane isteklerine hangi anne baba hayır diyebilir? O’nun acizliğini, size olan muhtaçlığını hissettiğiniz anda kendinizden bile vazgeçerek onun için çaba sarf etmemeniz mümkün mü? Çocuklar da ki acizlik ve saflık o kadar güçlüdür ki anne babaya yaptıramayacağı hiçbir şey yoktur. Civcive saldıran bir aslana karşı, anne tavuk hayatından vazgeçerek aslana karşı koymaya ve saldırmaya kalkışmaz mı?

Çocuklarınıza karşı hissettiğiniz sevgi, şefkat, merhamet ve sahiplenme duygularınızla birlikte aile bağlarınız çok daha güçlenebilmekte. İnsanlar bu duygular sayesinde birlik içerisinde yaşamaya ve hayatını idâme ettirmeye çalışıyor. Bu duygulardan mahrum bir kişinin aile yapısı, çocukları ne halde olur tahmin edebilirsiniz. Çocukların temelde ihtiyacı olan öncelikle bu güze duygulardır. Çocuğum için her şeyi yapıyorum, hiçbir şeyden mahrum bırakmıyorum ama yaranamıyorum, diyen birçok anne baba duymuşunuzdur. Çocukların en çok ihtiyaç duyduğu SEVGİ’dir. Sevginin olmadığı bir ortamda yetişen bir çocuktan ne bekleyebilirsiniz ki? En güzel şekilde büyütün, en iyi okullarda eğitin “sevgiye aç” ise bu çocuk bunun eksikliğini hayatı boyunca hissedecektir. Açlığını hissettiği bu duyguyu başka yerlerde beklide yanlış yerlerde yanlış insanlarda arayacaktır.

Çocuklar kendini bir birey olarak hissettiği anda dikkat çekmeye çalışır. Bende buradayım, beni kâle alın ve bana ilgi gösterin demeye başlayacaktır. Bunları sözlerle ifade edemez ama davranışlarıyla, hareketleriyle ve tepkileriyle size hissettirmeye çalışır. Çünkü onların sevgi kadar İLGİ ye de ihtiyaçları var. Büyüklerinin her zaman kendisiyle ilgilenmesini beklerler ve bu ilgiyi gördükçe kendilerini daha iyi hissederek yalnızlık hissinden tamamen uzaklaşırlar. Beklediği ilgiyi göremediği anda çocuklar hırçınlaşır, agresif davranışlarda bulunmaya başlar ve bunun sıkıntısını ileriki yaşlarda çok daha yoğun yaşamaya başlarlar. Bu sorunları yaşamamak için onlarla çok daha iyi iletişim kurun. Unutmayın, o da bir birey ve her zaman gözlerinin içerisine bakılarak, ciddiye alınarak iletişim kurmayı severler. Görmemezlikten gelmek ona verebileceğiniz en büyük cezadır ve o da büyüdüğünde aynı şekilde davranacaktır.

Çocuklarınızı yetiştirmenin temeli, sevgi, ilgi ve güçlü iletişim’dir. Sizler bu temeli özenle ve güçlü bir şekilde sağladığınız sürece geriye kalanlar daha küçük ayrıntılardır. O ayrıntıların hepsini de öğrenerek geliştirebilirsiniz ama temel duygular ve etkin iletişim olmazsa olmazınızdır. Çocuklarınız öğüt dinlemekten, sizin konferanslarınızdan, konuşmalarınızdan çabucak sıkılır ve dikkate almamaya başlar. Çocuğa verilebilecek en güzel öğüt ona örnek olmaktır. Çocukların idolü anne ve babadır ve büyükler ne yaparsa tamamen örnek alarak aynısını hayatlarına yansıtırlar. Dolaysıyla onlar sizin aynanızdır, onlara baktığınızda kendinizi göreceksiniz. Onların da ahlaklı, karakterli olabilmesi için ve sevgiyi, mutluluğu, huzuru içlerinde hissedebilmeleri için onlara en güzel şekilde örnek olmalısınız.

Onlar bütün güzellikleri fazlasıyla hak ediyor…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.