PEYGAMBERLERİN İSMET GÜNAHSIZ OLMASI DOĞRU MU?

İsmet,  günahsız  anlamındadır,  bizlerin  düşüncesiyle  bakıldığında  peygamberlerin  ismet  sıfatı  hata  yapmaz,  günah  işlemez  olarak  biliniyor.  Ancak  Allah  tarafından  bakılınca  durum  hiç de  öyle  değildir.  Çünkü  peygamberler de  yaratılan  varlıklardır,  yaratılan  varlıklar  içinde  insan  ise  peygamber de  olsa  hata  yaparlar.  Burada   şu  gerçeği  iyi  anlamak  gerekir, peygamberler,  peygamberlik  boyutuyla  hata  yapamazlar,  çünkü  Allahtan  vahiy  aldıkları  için o  görevi  eksiksiz  yerine  getirmek  zorundadırlar,                 5/ Maide  67.  “Ey  Resul,  Rabbinden  sana  indirileni  tebliğ  et,  Eğer  bunu  yapmazsan  Allah’ın  elçiliğini  yapmamış  olursun.  Allah  seni  insanlardan  koruyacaktır,  doğrusu  Allah,  kafirler  topluluğuna  rehberlik  etmez.” Peygamberler  peygamberlik  görevlerinden  dolayı  Allah’ın  korumasındadır  Ama  yaratılan  bir  varlık  olarak  insani  boyutlarıyla  hata  yapmak  zorundadırlar.   40/ Mümin  55.  “ Şu  halde  Resulüm  şimdi  sen  sabret,  çünkü  Allah’ın  vadi  gerçektir.  Günahının  bağışlanmasını  iste,  akşam  sabah  Rabbini  hamd  ile  tesbih  et.” ( Tesbih , Allah’ın  emrine  teslim  olmak)

47/ Muhammed  19.  “ Bil ki,  Allah’tan  başka  ilah  yoktur.  Resulüm  hem  kendinin  hem de  mümin  erkeklerin  ve  mümin  kadınların  günahlarının  bağışlanmasını  dile.  Allah,  gezip  dolaştığınız yeri de  duracağınız  yeri de bilir.”  Ayette  geçen  zenb  kelimesi  kasıtsız  hata,  noksanlık,  dikkatsizlik  ve  kusurları da  kapsar,  zenb  insanın  hem  Allah’a  hem  insanlara  karşı  işlediği  suçları da  kapsar.  Onun  için  Peygamberimizden  şöyle  bir  hadis  rivayet  edilir, “Ara  ara  içimde  anlık  bir  gaflet  hissettiğim  için  günde  yüz  kere  Allah’tan  mağfiret  dilerim.”  ( Buhari  ve  Müslim ) Hadiste  yüz  kere  ifadesi  çokluk  anlamındadır,  bizde de  kullanılır,  bir  şeyi  yapmayana  şöyle  deriz.  Sana  Elli  defa  dedim,  yüz  defa  dedim  diye  söyleriz,  bunu  derken  elli  ve  yüz  defa  sayı  olarak  değil,  birden  çok  defa  dedim,  burada da  yüz  defa  sayı  olarak  af  diledim  değil,  birden  çok,  birkaç  defa  anlamındadır.

Peygamberimiz  günah  yada  hata  işlemiş midir  ya da  işler mi?   66/ Tahrim 1. “Ey  Nebi  Eşlerinin  rızasını  gözeterek  Allah’ın  sana  helal  kıldığı  şeyi  niçin  kendine  haram  ediyorsun?  Allah  çok  bağışlayan,  çok  esirgeyendir.”   9/ Tövbe  43.  “ Allah  seni  affetti,  fakat  doğru  söyleyenler  sana  iyice  belli  olup,  sen  yalancıları  bilinceye  kadar  onlara  niçin  izin  verdin?”  Allah,  Maide  67 de  Ey  Resul,  Tahrim  1 de  ise  Nebi  ifadelerini  kullanıyor.

Allah,  Peygamberlerin  resul  yani  elçi  sıfatıyla  hata  yapamayacaklarını            5/ Maide  67.  De,  Ya  eyyüherresulü   “ Ey  Resul  Rabbinden  sana  indirileni  tebliğ  et,  eğer  bunu  yapmazsan  Allah’ın  elçiliğini  yapmamış  olursun.  Allah  seni  insanlardan  koruyacaktır,  doğrusu  Allah, kafirler  topluluğuna  rehberlik  etmez.”    Ama  Peygamberler  nebilik  sıfatıyla  hata  yapabileceklerini  ve  Allah’ın  bu  yönüyle  peygamberini  sorguladığını  bize  haber  verdiği  için  şunu da  anlamış  bulunuyoruz.  Allah’ın  Peygamberi  sorgulamasından  bizlerin  Peygamberi  tanrı  haline  getirilmesini  de  önlemektedir.  Mesela  Tahrim  suresin de  66/ Tahrim  1.  Ya  Eyyühennebiyyü  “ Ey  Nebi  Eşlerinin  rızasını  gözeterek  Allah’ın  sana  helal  kıldığı  şeyi  niçin  kendine  haram  ediyorsun,  Allah  çok  bağışlayan  çok  esirgeyendir.”  Bu  ayetten  anlayacaklarımız  peygamberimiz,  Allah’ın  helal  kıldığını  kendisine  haram  kılıyor  hata  ve  günaha  bulaşıyor  ve  Allah  tarafından  sorgulanıyor  ve  Peygamber (as)  bile  Allah’ın  helal  kıldığına  haram,   haram  kıldığına  helal  diyemiyor ki,  diğer  insanlar  ve  din  temsilcileri  nasıl  diyecekler,  tarikatlar,  cemaatler,  şeyhler,  mezhepler  gibiler  nasıl  söyleyecekler.  Şu  mezhebe  göre  şöyle,  şu  mezhebe  göre  böyle  diyerek  Allah’ın  yanında  ikinci,   üçüncü  ve  daha  fazla  din  koyucu  oluşturulmuş  olmuyor mu?  Ayette  Allah,  Peygamberinin  hatasını  insanlara  duyurmak  için  yapmıyor,   bu  ayetle  bütün  insanlığı,  özel  olarak ta  din  görevlilerini,  tarikatları,  cemaatleri  ve  mezhepleri  uyararak  eğitmek  ve  ders  çıkartmak  öğüt  almak  için  uyarıyor.

Hz.  Peygamberin  şöyle  dua  ettiği  rivayet  ediliyor.  “ Benimde  kalbim  bulutlanır,  gaflet  ile  perdelenir,  ben  günde  yüz ( çok defa ) kere  Allah’tan  af  diliyorum”  ( Müslim, Zikir, 41:  Ebu  Davud, Vitr, 26. )  yine  başka  bir  duası  şöyle  rivayet  edilir,  “ Ey  insanlar,  Allah’a  tövbe  ediniz,  Allah’tan  af  dileyiniz.  Çünkü  ben  her  gün  Allah’tan  yüz  defa  af  dilerim.” ( İbn Hanbel  Müsned,  2/ 261.)     Demek ki  Peygamberler  hata  ve  günah  işleyebilen  kullardır,  bunu  diğer  peygamberlerde de  görebiliyoruz.  Yani  Peygamber  ve  Peygamberler  günah  işlemez demek  onları ilahlaştırmak anlamına geliyormuş.  Adem  (as )  hatası  7/ Araf  19, 20 de,  Nuh ( as )  11/ Hud  45,46, 47 ) de  yine  Musa  ( as )  hatası da  28/ Kasas  15, 16, 17, de  örnek  olarak  verebiliriz  yine  ayetlerden  bir  müminin  diğer  müminler  için Allah’tan af  isteyebileceklerini  yani  hem  kendilerinin,  hem de  diğer  müminler  için  af  edilmeleri  için  yalnız  ve  sadece  aracısız   Allah’tan  istenebilecektir,  böylece  sadece  kendisini  değil  diğer  müminleri  de  düşünmeleri  gerektiği  bizlere  hatırlatılıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.