ĞULÜVV: DİNDE HADDİ AŞMAK, DİNDE DOYMAZLIK – 1

Ğulüvv:  Dinde  doymazlık,  Allah’ın  koymadığı  ibadetleri çoğaltmak,  ibadetlerle  övünmek,  aşırı  akımlar,  hizipler  Kuran’da ki  bazı  ayetlere  uymamak.

5/Maide 77 “De ki:  Ey kitap ehli  dininiz de  haksız  yere  haddi  aşmayın. Daha  önceden  sapan,  bir çoklarını da  saptıran  ve  yolun  doğrusundan uzaklaşan  bir  topluma  uymayın.”   Ayette ki,  la tağlü fi  diniküm,  Din’de  aşırılık  doymazlık  yetinmemektir.  Öyle ki,  Allah’ın  ve  Peygamber’in  din de tespitlerini  bile  yeterli  bulmayarak  sürekli  aşırılığa  giderek  hayatı zorlaştırmaktır.  O’nun  için  haktan  sapmadır.  Haktan  sapma haddi  aşma  ve aşırılık  hastalığı ve  dengesizliktir. Eğer  Kuran  iyi  incelenirse  şu görülür. Geçmiş  milletler  Allah’ı  inkar  etmiyorlar,  Allah’a  inanırlarken  kendi  heva  ve heveslerini,  kutsallık  verdikleri  kişilerin  sözlerini de  din olarak  kabul  ederler ve  Allah’ın  gönderdiği  dini az  bulup,  yetinmeyip  dine  ilaveler  yaparak,  ilave yaptıklarını da  kendilerine  din edinirler.  Biz bugün  Kuran dan  bunların saptıklarını  ve  doğru  yoldan  ayrıldıklarını  anlıyoruz. Peki  bu  günkü  yapılanların geçmiştekilerden farkı ne? Allah’ın yanın da başka yaratılmışlardan yardım beklemek, onları Allah gibi sevmek, Allah gibi her yerde hazır olduklarına inanmak, Allah gibi gayıb’ı bildiklerine inanmak, Allah gibi bağışlayıcı ve yardım edici olduklarına inanmak, yazdıkları kitaplarını Allah’ın kitabının ve sözünün önünde ve eşdeğer kabul etmek.

Dinde olmayan çeşitli ibadet türleri üreterek isim vermek. Farz ve nafile namaz dışında namazlar ortaya çıkartmak. Her haftanın her günü için Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi Pazar günleri namazları, hacet namazı, istihare namazı, kabir nur namazı, kutsal günler namazı ve daha ismini sayamadığım pek çok üretilmiş ve isim verilmiş namaz çeşitleri. Üretilen kutsallıklar, Veli, Evliyanın, yatırların kurtarıcı, himmet edenler olarak inanılıp yapılacak bir iş için türbelere gidilip Allah’la beraber onlardan da yardım istenip, onların yüzü suyu hürmetine ve aracılığına yapılan dualar gibi daha nice ğulüv’ler.

25/Furkan 43”Kötü duygularını, heva ve heveslerini ilah edinen kimseyi gördün mü.Şimdi  böyle birinin sorumluluğunu sen üstlenebilir misin.?” Vahye tabi olamayanlar elbette kendi  hevalarına  tabi olurlar.   45/Casiye23 “Heva ve  hevesini  ilah  edinen  ve  Allah’ın  kişiyi  kendi  hür  iradesi  doğrultusunda bir  bilgiye  dayalı  olarak  saptırdığı  kulağını  ve   kalbini  mühürlediği,  gözüne de  perde  çektiği  kimseyi  gördün mü?”  45/Casiye 6 “İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve Allah’ın ayetlerinden sonra hangi hadise söze inanacaklar.” 77/ Murselat 50-7/ Ali İmran 185 gibi ayetler.
Allah’a kul olmamak yani ayetlerine teslim olmamak yaratılmış başka kullara kul olmak ve başka sözlere uymaktır. Bunu söyleyince de

42/Zuhruf 22 “Hayır sadece atalarımızı bir din üzerinde bulduk, bizde onların izinden gidiyoruz derler.” 2/bakara 170-5/Maide 104- 31/Lokman 21 gibi ayetler.  Bizde Allah’ın şu ayetiyle cevap veriyoruz. 43/Zuhruf 5 “Siz haddi  aşan  kimseler  oldunuz  diye,  sizi  Kuran’la  uyarmaktan vazmı geçelim.”  29/Ankebut 51”Kendilerine okunmakta olan kitabı Kuran’ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi. Elbette İman eden bir kavim için Kuran’da rahmet ve ibret vardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.