KOCALARI ÖLEN KADINLARIN DURUMU, BEKLEME SÜRELERİ-3

Erkeğin,  bain  talakla  boşanmış, yani  birici  boşama,  geri  dönülen  boşama,  yahut  kocası  ölmüş  bir  kadına,  onunla  evlenmek  istediğini  hissettirecek  ima  ve  işaretler,  asra  veya  örf  ve  adetlere  göre  değişir.  Mesela  Allah,  senin  gibi  güzel  ahlak  sahibi  bir  kadını  bana da  nasip  etsin  demesi  de  bir  ima  sayılır.  Erkek,  bu  çeşit  imalarla  kadına  evlenme  arzusunu  belli  ettiği  taktirde,  bunda   herhangi  bir  günah  yoktur.  Allah,  zaten  bu  erkeklerin  o  kadınlara  karşı  içlerinde  besledikleri  duyguları  bilmektedir  ve  bildiği  içindir ki,  ima  ile  bunu  belli  etmelerine  izin  vermiştir.  Arzularını,  örf  ve  adete  uygun  olmayan  şekilde  ve  herkesin  yanında  normal  olmayan  sözler  söyleyip  akıllarını  çelmek,  gizlice  buluşmak  helal  değildir.  Yani,  boşanmaları  kesinleşmiş,  yahut  kocaları  ölmüş  kadınlara  bekleme  süreleri  içinde  ima  yoluyla  evlenme  isteklerini  hissettirilmesi  caizdir,  fakat   bunu  açıkça  bildirmek  ve  süre  bitmeden  evlenmek  haramdır.

Evlenen  ve  fakat  mehi  tespit  edilmeden,  yahut  tespit  edilse  bile  nikahı  takiben  tabii  karı  koca  münasebeti  olmadan  boşanan  kadınların  durumunu da  şöyle  açıklıyor.  2/ Bakara  236. “ Kendileriyle  temas  etmeden  ve  mehirlerini  belirlemeden  kadınları  boşamışsanız,  üzerinize  herhangi  bir  günah  yoktur.  Zengin  olanlara  güçleri  nispetinde,  fakir  olanlara da  yine  güçleri  nispetinde,  bilinen  ölçüler  içinde  ve  iyilik  yapanlara  bir  borç  olmak  üzere  onları  mal  yönünden  faydalandırın.”    2/ Bakara  237. “ Ve  eğer  onlarla  temas  etmeden  onları  boşamışsanız  ve  onların  mehirlerini de  tayin  etmişseniz  onların  bağışlanması,  yahut  nikah  akdini  elinde  tutan  kocanın  bağışlaması  dışında,  tayin  ettiğiniz  mehrin  yarısı  onlara   aittir.  Fakat  mehirleri  bağışlamanız  takvaya  daha  yakındır.  Aranızdaki  bağı  unutmayın,  Allah  şüphesiz,  yaptıklarınızı  hakkıyla  görendir.”

Allah,  Bakara  236.  Ayette,  Toplumlarda  sık, sık  olan  bir  hadisedir:  Bir  erkek  bir  kadına  talip  olur,  nikah  yapılır,  kadın  kocasının  evine  gelir,  yahut  gelmez,  fakat  gelse de  gelmese de  gerdeğe  girilmez,  evliliğin  gereği  olan  karı  koca  arasında  cinsi  münasebet de  vuku  bulmaz.  Hal  böyleyken  erkek  karısını  boşar.  Eğer  nikah  sırasında,  erkeğin  karısını  boşaması  halinde  vermeyi  taahhüt  edeceği  mehir de  tespit  edilmemiş  ve  iki  taraf  arasında  bu  hususta  herhangi  bir  görüşme  olmamışsa,  erkeğe  düşen  herhangi  bir  sorumluluk  yoktur.  Yani,  başka  bir  ifadeyle  sonradan  mehir  tespit  edip  kadına  vermesi  şart  değildir.  Bununla  beraber,  erkeklerin  boşadıkları  kadınlara  güçleri  nispetinde  ve  halk  arasında  bilinen  ölçülere  göre  mal  verip  onları  memnun  etmeleri  üzerlerine  borçtur.  Zengin  olan  erkeğin,  zenginliği  ölçüsünde,  fakir  olanın da,  yine  kendi  haline  göre  bu  borcu  ödemeleri  gerekir.  Ancak  bu  meta,  kadınlarını  boşamalarının  bir  cezası  değil,  bir  iyilik  işidir.  Allah,  nikahtan  sonra  temas  etmeksizin  karılarını  boşayan  erkeklere,  eğer  mehir de  tayin  olunmamışsa,   boşadıkları  kadınlara  güçleri  nispetinde  ve  örf  ölçüleri  içinde  iyilikte  bulunmayı  açıklamıştır.

2/ Bakara  237.de   Allah,  Eğer  erkek,  temas  etmeksizin  boşadığı  hanımı  için,  nikah  sırasında  mehir  tayin  etmişse,  bu  taktirde,  tayin  olunan  mehirin  yarısını  boşadığı  kadına  vermesi  gerekir.  Bu Allah’ın  koyduğu  bir  haddir  ve  bu  mehirleri  alıp  almamaya,  veya  bir  kısmını  almaya  hakları  vardır.  İsterlerse,  kendilerine  verilen  yarım  mehrin  tamamını  veya  bir  kısmını  erkeklere  bağışlayabilirler.  Bu  bağış,  nikah  akdini  ellerinde  tutan  erkekler  tarafından da  yapılabilir  ve  boşadıkları  kadınlara,  üzerlerine  gerekli  olan  yarım  mehri  değil,  fakat  tayin  olunan  mehirinin  tamamını  verir.  Gönül  rızasıyla  vermek  Allah’a  göre  daha  faziletlidir,  fazilet  yarışında  sınır  yoktur.  Kadınları  bu  mehiri  almakta,  erkekleri  ise,  mehirin  yarısını  değil,  tamamını  vermekte  serbest  bırakmış,  sonra  da  mehiri  bağışlamanız  takvaya  daha  uygundur.  Mehiri  birbirine  bağışlayacakların  kadın  ve  erkek  olduğu  da  anlaşılıyor.  Allah,  boşanmanın  çeşitli  şekillerini,  birbirinden  ayrılan  karı  ve  kocaların  durumlarını,  sorumluluklarını  ve  üzerlerine  düşen  hah  ve   sorumlulukları  hakkında  uyulması  gereken  hükümleri   açıklıyor  ve  Müslüman’lara  da  buna  göre  hareket  etmeleri  yönünde  uyarıyor  ve  buna  göre  hareket  edenleri de  müjdeliyor.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.