KURAN VE MÜSLÜMANLAR-3

“Dikkat et, halis din yalnız Allah’ındır…”(38/Zümer 3)

“De ki; Bana dini yalnız Allah’a halis kılarak, Allah’a kulluk etmem emredildi.” (38/Zümer 11)

 “Göklerde ve yerdekiler ister istemez ona teslim olduğu halde onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Hâlbuki onlar, Allah’a döndürülecektir.” (3/Ali İmran 83)

 “Şüphesiz biz ona (insana) doğru yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.” (76/İnsan 3)

Yine şöyle bir dikkat çekmek istiyorum. Kur’an’daki Allah’ın emri olan gerçek dinle, uydurulmuş gelenek kaynaklı, kültürel karışımlı olan dini birbirinden iyi ayırmak ve anlamak zorundayız. Yoksa, yarısı Allah’dan olan hak din ile, yarısı batıl, uydurulmuş, hurafe, bir biriyle çelişen dini katarak din edinmek bize fayda yerine zarar verir ve şirke götürür.

Sahibi Allah olan ve bu hususta son derece hassas olan İslam dini, tevhidi olma özelliğinden dolayı, kendisinden başka hiçbir dinle, kültürle, görüşle bir aya gelmeyi ortak olmayı kabul etmez. Günümüzde tevhidi vahyin, kültüre, geleneğe, atalardan gelen din anlayışına dönüştürüldüğü karıştırıldığı ve bunun da din olarak yaşandığı unutulmamalıdır. O zaman, kim yaşam biçimini hangi dine göre belirliyorsa o dinin mensubu olur.

 “Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkekle inanmış bir kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim, Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (33/Ahzap36)

 “Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, bu helaldir, şu da haramdır, demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Kuşkusuz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler.” (16/Nahl 116)

Evet, hadisten, sünnetten, mezheplerden yararlanalım ama bunlara din koyucu, dinin kaynağı demeyelim. Dinin tek koyucusu Allah diyelim ve öyle inanıp, hayatımızı da ona göre ayarlayalım. Hadis, sünnet, mezhep, alim, ulemadan; görüşlerinden yararlanalım., fakat onları din koyucu olarak görmeyelim. İnsani bilgileri, Allah’ın sözünün ne ortağı ne de tamamlayıcısı yapalım. Ve ne de, Allah’ın sözünün önüne geçirelim. Ayetleri ve yine, hadisleri yazanların kitabından ve verdikleri hadislerden misallerle delilleri ortaya koyduk. Hiç kimse, dini savunacağım, seveceğim adı altında Allah’ın dinine ortak aramasını, Hz. Peygamber’in yazdırmadığı hadisleri, dört sahabenin de yazdırmayıp müsaade etmediği bir konuyu savunmayalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.