KURAN’DA ADI GEÇEN HAYVANLAR.

Küçülmüş şahsiyetlere küçük örnek
vermek bir ilahi metottur. Sivri sinek
insanın kanını nasıl emmektedir, bu
emişin fayda ve zararı nedir? Neden
erkek sivri sinek değil de dişi sivri sinek
insanın kanını emmektedir? Emilen
kan acaba dişi sineğin yumurtaları
için gerekli olan proteini mi temin
etmektedir. O küçük varlığın nasıl
yaratıldığını, nasıl emip beslendiğini,
ona ait gıdayı dünyaya nasıl koyduğunu,
nasıl uçup gitmesi gereken objeye
vardığını, ona nasıl can verdiğini
düşündüğünde tabiat kitabını okumaya
başlanmış demektir. Sivri sinekler
eğer toptan öldürülse dünyada nasıl
bir dengesizlik olacağını bir düşünün.
FİL: Sivri sinekten file varan bir hayvanlar
aleminin içinde olduğumuzu
düşünürsek, filin yapısı, gücü, beslenme
tarzı, tabiattaki işlevi ve insanlara
sağladığı yararların bilindiğini
Kuran’dan anlamaktayız. O günkü zamanın
en büyük silahlarından biri ve
en önde geleni fil idi. Fillerden oluşan
ordunun önünde durmak mümkün
değildi. Allah fil vakası üzerinden
ahlaksız gücün ibretlik akıbetlerini anlatır.
Fil ordusu (Eshabul fil ), egemen
gücün her çağda görülen bir örneğidir.
Yani güçlüyüm, o halde haklıyım
mantığı her devirde olmaktadır. En
iri hayvan olan fil büyük ama haksız
olanı, ebabil ise küçük ama haklı olanı
temsil eder. Allah ise tek ve gerçek
büyüktür, güce tapanın her ahlaksız
güç er ya da geç gazaba uğrar. Zalimlere
Ebrehe’nin rolünü oynamamaya
davet eder. Allah’a karşı güç gösterisine
kalkışmanın sonucu kaybetmek ve
yıkılmaktır.
105/ Fil 1, 2, 3, 4, 5. “ 1) Rabbin fil sahiplerine
neler etti, görmedin mi? 2)
Onların kötü planlarını boşa çıkartmadı
mı? 3) Onların üstüne ebabil kuşlarını
gönderdi. 4) O kuşlar, onların
üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış
taşlar atıyordu. 5) Böylece Allah onları
yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.” Allah’ın
kimsenin akıl fikir erdiremediği
ordularından bir ordu, fil ordusunu
perişan etti. 48/ Fetih 4. “ İmanlarını
bir kat daha arttırsınlar diye müminlerin
kalplerine güven indiren Allah’tır.
Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır,
Allah bilendir, her şeyi hikmetle
yapandır.” Tarih miladi 570. Yılında,
yani Peygamberimizin doğduğu yıl
içinde, Habeşliler Mekke’ye saldırmak
için sefere çıktılar. Habeşlilerin yönetimi
altında ki Yemen valisi Ebrehe,
Sana da büyük bir kilise inşa etti. Bu
kiliseyi canlı tutabilmek için, Mekke’ye
hac için gidenleri buraya çekmek istiyordu.
Bu amacına ulaşamayınca
Kabe’yi yıkmaya karar verdi. Fillerle
donanmış kalabalık bir ordu ile Kabe’ye
sefere çıktı. Bu gün Müzdelife
denen yerde hem kendilerini, hem de
Arapları şaşırtan, Fil suresindeki bu
olay anlatılmıştır. Tarihçiler o seferde
Ebrehe’nin askerlerinin çiçek veya tifus
hastalığına yakalanıp öldüklerini,
Ebrehe’nin de olay yerinde hastalanarak,
etlerinin lime, lime dökülerek
Sana ya dönmüş ve ölmüştür. Hz. Aişe
annemiz, şöyle bir rivayet söylemiştir,
Filin iki seyisini ( yani Fillerin bakıcıları
) kör ve kötürüm bir halde dilenirken
gördüğünü söylemiştir. Başka
bir rivayette ise İkrime, taşların isabet
ettiği askerlerin çiçek hastalığına yakalandığını,
o günden ne önce ne de
sonra bir daha bu hastalığın bölgede
görülmediğini söyler. ( Taberi ) Bu olaydan
sonra bölgenin bitki örtüsünün
değiştiğini söylerler. ( İbn İshak ).
KOYUN: Eti, sütü, derisi ve yününden
faydalanılan, yani her şeyi ile
insana faydalı olan bu hayvan, insan
hayatında büyük bir faydası olan
nimettir. Araplar, bazen hayvanların
erkeklerini, bazen dişilerini, bazen de
bunların yavrularını haram
sayıyorlardı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.