ZİKRİ YANLIŞ ANLIYORUZ-9

Yüce Allah’ımıza gerçek bir kul olmak isteyen insanların faydalanacağı kaynak Kur’an, Allah’ın getirdiği dinin adı da İslam’dır.

İnsanlık şöyle bir hataya mı düşüyor?  Bazı insanların, gözü açık dediğimiz fırsatçıların ve insanların sırtından geçinmeyi sanat edinmiş asalak ruhlu kişilerin, kendi yanlışlarını, meşrulaştırmak için kutsal olana onaylatma alışkanlıklarını neden dikkate almıyoruz. Hz. Peygamber’imizle gelen kitabımız Kur’an’la din tamamlanmış Kur’an’a uyan ve güvenen kurtulmuş, fakat ısrar edip inatlarını ve vehimlerini din sananlar da ebedi kayıp etmişlerdir.

Çünkü Kur’an bu âlemde tek meşru kaynak olduğunu ilan ediyor. Eğer sorun din konusu ise dini Allah’ın emri olarak ben belirlerim tek yetkili benim diyor.

Dini hayatın dışına itip dini parçalara ayırarak, ilahi vahyi tahrif ve tahrip etmek demektir.

Kendilerinden olmayan toplumları gurupları, fert ve bireyleri, kendi emellerine hizmet etmezlerse, her türlü iftirayı, hileyi, düzenbazlığı meşru sayıp bütün yetkileri, kontrolleri dizginleri ele almayı gaye ve hedef edinirken, hem kendileri hem de arkalarına taktıkları fikir ve düşüncelerine gem ve pranga vurdukları, şuursuz, sünepe, güdülen durumuna koydukları kişilerin bu dünyalarını, esasta da öbür dünyalarını kaybettiriyorlar.

Şeytan başta olmak üzere gazaba uğrayanlar azıp

sapanlara karşılık Yüce Allah’ımız da Fatiha Suresinde gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil, doğru yola sıratı müstakim olan yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna bizi çağırıyor. İkisinden birini tercih insanın.

Geliniz taklitçiliği ve tahrifçiliği bırakalım;, zilletten izzete, delaletten hidayete, hayalden hakikate, gerçeğe dönelim ve kurtulalım.

Eğer Müslüman olduğunu iddia eden kişi iman, takva, amel, Kur’an ölçülerini bırakıp, adının Müslüman adı, kendisinin Muhammed ümmeti olduğu için kurtulacağını zannediyorsa boşuna avunur; eline bir şey geçmez. İnsan kendisini şirksiz iman, ameli salih ve ibadetlerinin kurtaracağını anlamalı ve ona göre davranmalıdır.

Müslüman, kuruntu, ham hayal, boş söz, avuntu anlamlarına gelen Ümniyye ve Ütopyacılığa kurban olmamalı. Bir insanın, kulluk borçlarını yerine getirme işini hele biraz yaşlanalım, yaşımızı başımızı alalım, emekli olalım da yaparız demesi, ham hayal, Ütopya Ümniyyedir. İnsanın kendi emeğine değil de başkalarının yardımına güvenmesi, bir mezhebe, tarikata, cemaate bağlanırsam kurtulurum ümidi Ümniyye ve ütopyadır. Yani boş hayal, avuntu, aldatılmaktır. Buna ayetler ve Hz. Peygamber’imizin davranışı, müsaade etmez.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.