AFV, AFFETMEK, BAĞIŞLAMAK.(2)

Allah, Kuran’da ideal bir insanın
insanları affetmek olarak açıklıyor. 3/
Ali İmran 134. “ O takva sahipleri ki,
bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar,
öfkelerini yutarlar ve insanları
affederler. Allah’ta güzel davranışta bulunanları
sever.” 5/ Maide 32. “ İşte
bu yüzdendir ki, İsrail oğullarına şöyle
yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde
bozgunculuk çıkartmaya karşılık
olmaksızın haksız yere bir cana kıyarsa
bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her
kim bir canı kurtarırsa bütün insanları
kurtarmış gibi olur. Peygamberimiz
onlara apaçık deliller getirdiler, ama
bundan sonra da onlardan çoğu yine
yeryüzünde aşırı gitmektedir.” Allah’ın
kanununa uymayan insanlar ve
topluluklar bunun acısını, savaşlar, ihtilaller,
çeşitli para oyunları ve entrikalar
çıkarmış, bu gibi olaylarda büyük
rol oynamış, milyonlarca canın ve
hesapsız servetin zayi olmasına sebep
olmuşlardır. 64/ Teğabün 14. “ Ey iman
edenler eşlerinizden ve çocuklarınızdan
size düşman olanlar da vardır. Onlardan
sakının, ama affeder, kusurlarını
başlarına kakmaz, kusurlarını örtersiniz,
bilin ki, Allah çok bağışlayan ve çok
esirgeyendir.” Af yolunu seçip Allah’ın
emrine uyulursa, en azılı düşmanları
bile, sıcak dostlar haline getirebilir. Kuran
bize Allah’ın emri olarak affı hatta
zalim ve lanetli benlikler için bile yapmamızı
istemektedir. Düşmanlığı kırıp,
acıyı tatlıya, öfke ve kini kucaklaşmaya
dönüştürün ki, Allah bundan memnun
olacağını emrediyor.
İNSANLIK ALEYHİNE İŞLENEN GÜ-
NAHLAR.
Bildiğimiz gibi, bütün Peygamberlerin
karsısında duranlar müşriklerdir. Misal
İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed (a.s.
) gibi, İbrahim (as.) ın karşısında Nemrut,
Musa ( as.)ın karşısında firavun, İsa
(as.)ın karşısında Ferisiler, Muhammed
( as.) ın karşısında ise Ebu cehil ve taifeleri
vardı, mesela Samiri, Belam Baura,
Karun, Firavun, Nemrut, Ebucehil
ve destekçileri dönemlerinin en katı
dinlerinin savunucularıydı. Bunlar ateist
değildiler, materyalist de değillerdi,
uydurdukları şirk dininin savunucuları
idiler. Mesela, İslam Peygamberi Muhammed
( as ) bakalım. Taif’te, Bedir’de,
Uhud’da, Mekke’de İslam Peygamberine
karşı kılıç çekenlerin, Peygambere
ve diğer Müslümanlara eziyet edenlerin
kaçı dinsizdi, veya ateist’ti hepside
kendilerine göre atalarından duydukları
ve gördükleri dine canları Pahasına sahip
çıkan kimseler ve topluluklardır.
Her topluluk kendi zamanının Peygamberlerine
karşı direnmişler ve kendilerine
gelen Peygamberleri yalancılıkla
suçlamışlar, Kabe’ye biz sahip olacağız,
bakımını yapacağız, Allah’la aramızda
koyduğumuz aracıları kaldırmak istiyor,
veli’lerimizi, evliyalarımızı, şefaatçilerimizi
yok sayıyor diye Allah’ın gönderdiği
Tevhit dinine karşı, şirk dinine
sahip çıkıyorlardı. Gerek diğer Peygamberlerden,
gerekse İslam Peygamberinden
sonra aynı söylem başka bir şekle
bürünmüş, bunu korumak içinde siyasi,
ekonomik sosyal kaynakları ellerine almışlar
Allah’ın gönderdiği tevhit dinini
baskı altında tutarak kendi güçlerini
ve konumların korumak için emekle
kapitalin yer değişmesine yani emeği
ortadan kaldırıp haksız kazancın üstüne
oturarak, toplumun çöküşüne sebep
olmaktadırlar. Allah, Kuran’da buna
Mele, Aliler, teref ve Mütrefler diyor
ve Allah Kuran’da servette yoksulun
hakkı olduğunu açıklıyor. 51/ Zariyat
19. “ Mallarında, muhtaç ve yoksullar
için bir hak vardır.” 17/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.