SORU- CEVAP -49-

 

 

 

 

 

 

Nas Suresinde sürekli olarak insanların
gönlüne vesvese veren cin ve insan şeytanların
şerrinden yalnız Allah’a sığınılması
başta Hz. Peygamber olmak üzere bütün
insanlığa hatırlatılıyor.
Nas Suresiyle Felak Suresi birlikte okunur
ve okunmalıdır. İki sureye birden sığınma,
korunma anlamında muavizeteyn
denir. İki sure birden okunduğunda bütün
şerlerden kötülüklerden, cahillikten,
hasetten, insan ve cin şerrinden, insan
şeytanlarının şerrinden, şeytan şerrinden
yalnız Allah’a sığınılıp, adeta insan kendini
garantiye alıp sigortalıyor.
İnsanlığın Rabbi, insanlığa rızık veren,
koruyan, bağışlayan, din gönderen, her
şeyin sadece kendisine muhtaç olduğu
bir varlıktır. Alemlerin Rabbi olan Allah’a
sığınılsın ki Allah da kendisine sığınanları
korusun.
Başta Hz. Peygamber olmak üzere tüm
insanlığa Allah adeta diyor ki: Yalnız bana
dua edin, yalnız bana sığının, yalnız bana
güvenin, bende sizi koruyayım, kollayayım
kimden?
Gerek şeytanlaşmış kötü niyetli insanların
ve gerekse kötülüğün simgesi şeytandan,
görünür görünmez varlıklardan
insanların Malikine sığının diyor, ve bütün
kainatın canlı ve cansızını yaratan Rabbi,
Meliki ve İlahı olan bütün yetkilerin kendisinde
olan Allah’a teslim olun diyor.
Rab, Melik, İlah ve bütün diğer isim ve
sıfatlarının hepsini Allah isminde toplayan,
yaratıcımıza sığınmayanlar elbette
kendilerine sığınacak başka kapı ve nesne
bulurlar. Şeytan, veya nefsin bazı arzuları
ve istekleri, vesveseleri bir şeyi yaptırmamak
için değil, insana Allah’a teslim olup,
yapması gereken kulluğu unutturmak ister.
İşte işin püf noktası buradan başlar.
Şirk, isyan ve bütün günah Allah’a kulluğu
unutmakla başlar. İnsan Allah’ı unutur,
Allah’a teslim olmayınca şeytanın, nefsinin,
insan şeytanlarının oyuncağı olurlar.
O zaman da yaptığı her kötülük, insanın
karşısına kendi eli ile yaptığı kötülük olarak
çıkar.
“Size gelen her iyilik Allah dandır. Başınıza
gelen kötülükler ise nefsinizdendir.”
4/Nisa/79
“Başınıza gelen her hani bir musibet,
kendi ellerinizin işledikleri yüzündendir.
Bunlarla beraber, Allah günahlarınızın çoğunu
affeder.” 42/Şura, 30
Cin ve insan şeytanlarından Allah’a sığınamayan,
güvenemeyen insan, gücü
başka şeylerde arar ve onlara sığınır. Mesela
Allah yerine veli, evliyalara, şeyhlere,
yatırlara, seydalara, hoca efendilere sığınırlar.
“De ki: Allah her şeyin Rabbi iken ben
ondan başka Rab mı arayacağım?” 6/
Enam, 164
“De ki: Allah’ın dışında taptığınız şeylere
tapmak bana yasak edildi. De ki: Ben
sizin arzularınıza uymam, aksi halde saptırırım
da hidayete erenlerden olmam.” 6/
Enam, 56
Allah ayetlerde kendi dışında kim olursa
olsun, mesela melekler, peygamberler,
veliler, evliyalar, şeyhler, yaratırlar, iyi
kimseler olarak adlandırılan salih kişileri,
aracı, şefaatçi, koruyucu, kurtarıcı, yardımcı
edinenleri şirk koşanlar, ortak koşanlar
olarak açıklıyor. Ama Kur’an’a bağlanamayanlar
hayır bunlar şirk değil bizi kurtaracak,
bize şefaat edecek bize yardım edecek
diye diretiyorlar. Allah ve ayeti Kur’an
yalan olmadığını göre, o zaman diğer görüşler
muhakkak yalandır sonu hüsrandır.
Bizde yalnız Allah’a güvenip teslim olalım
diyoruz. Çükü Allah şöyle uyarıyor:
“Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri
yerden yavaş yavaş helake götüreceğiz.”
7/Araf, 182
Kur’an yerine başka insanların yazdığı,
söylediği risalelere, ilmihallere, mezhep
görüşlerine bağlanıp söylenenleri kendine
din edinenleri, Allah dan ve Kur’an’dan
başka otoritelere güvenmek, kurtarıcı aramak,
insanın tüm iman değerlerini alt üst
eder, bozar.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.