SORU- CEVAP -52-

 

 

 

 

 

Eğer insanlar Allah’dan başka varlıkları
ve hükümleri otorite, sığınılacak
güvenilecek güç kabul ederse, bu Nas
ve Felak surelerinde ve diğer ayetlerde
açıklanan Allah’ın emrine terstir. İnsanlar
sadece duyumlarına, yapılan zan ve
vesveseye dayanıyorlar. Bunlar delil olmaz.
Bu kadar alim ulema anlamamışta
sen mi diyorsun gibi dipsiz mazeretler
bizi kurtarmaz. Ayetler ortada sende,
bende, onlarda anlarlar. Yeter ki anlayarak
düşünerek okuyalım. Vesvese ve
zan, duyular Allah’ın emrinin önüne
geçmiştir bundan insanların haberi bile
yoktur.
Bunlar tabir caizse tereyağından kıl
çeker tabirinde olduğu gibi insanları
imanından ayırıp şirk bataklığına sürüklüyorlar.
Kendilerini hayırlı iş yapıyormuş
rolüne büründürüp, batıl fikir ve
görüşlerini vehim ve vesveselerini baka
insanlara da kabul ettirerek, insanları
hem bu dünyada rezil, esas ahirette en
büyük cezaya sokacak hayatı yaşatıyorlar.
“Kendilerine okunmakta olan
Kur’an-ı sana indirmemiz onlara yetmiyor
mu, az mı geliyor?” 29/Ankebut, 51
Atalardan duydukları gelenekleri,
içerisinde dine ilaveler bulunan, pek çok
uydurma sözler olan kitaplar, görüşler,
tarikatlar, cemaatler insanlara din diye
yutturuluyor. Ama Allah’ın gönderdiği
Kur’an ve din bazılarına maalesef yetmiyor.
Birilerinin söyleyip yazdıkları
hurafeleri, kafalarında oluşturdukları
vehim ve din anlayışını ön plana alarak
Kur’an’da yok, her şey Kur’an’da açıklanmıyor,
biz Kur’an-ı anlamyız yalan
ve iftirasını söylüyorlar. Ama Allah şöyle
buyurarak onları yalanlıyor.
“Biz o Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadık.”
6/Enam, 38
“Muhakkak ki, biz o Kur’an da İnsanlara
her türlü misali çeşitli şekilleriyle
anlattık.” 17/İsra, 89 – 18/Kehf, 54 – 30/
Rum, 58 – 39/Zümer, 27
Allah’ın ayetleri işte bunlar ve diğerler
ayetler. Demek ki inanmak ve anlamak
istemeyenlere Kur’an yetmiyor.
İllaki yanlarından yörelerinden, kendilerinden,
duyduklarından dine bir şeyler
ilave ediyorlar.
“Yemin olsun ki, biz Kur’an-ı düşünüp
öğüt ve ibret alınsın diye gerçekten
kolaylaştırdık. Ondan ibret ve öğüt alan
yok mu?” 54/Kamer, 17, 22, 32, 40 – 2/
Bakara, 242 – 4/Nisa, 82 – 38/Sad, 29 –
47/Muhammed, 24 – 23/Mü’minun, 68
– 24/Nur, 1, 34, 46, 58, 61
Alın, işte size yeni uydurulan biz
Kur’an-ı anlamayız sözünün, Allah’ın ve
Kur’an’ın önüne geçen hurafe, batıl bir o
kadar da cahilce ve kuru inatla söylenen
sözler. Şimdi mü’minin, Müslümanım
diyen insanlara düşen vazife neymiş,
kim doğru söylüyor muş onu iyice anlamasıdır.
Manevi Varlığın kurtuluş reçetesi
olan, Allah’ın emri Kur’an ayetlerini
devre dışı bırakan ve yok etmek isteyen,
insanların, zihnini, ruhunu, düşünce,
aklını zehirleyip sonucunda Allah’a asi
duruma düşüren zehir kaynaklarından
ve yapılan yanlışlıklardan Allah’a sığınıp
Kurtulmak için, Nas ve Felak sureleri
ve diğer ayetler adeta birer ilaç gibidir.
Ama tabi ki anlayan ve kavrayanlar içindir.
Anlamayanlara davulda çalsanız, sağır,
dilsiz ve kördürler.
Bu görünen ve görünmeyen varlık
ve yaratılmışların şerli olanlarından sakının,
Allah’a sığının ve onlara teslim olmayın,
onların şerlerinden korkmayın,
baskılarından, tehditlerinden, zorbalıklarından,
sinip pasif hale gelmeyin, onlara,
fikren, zikren, kalben teslim, olmayın.
Eğer haksızlık karşısında susarsanız
dilsiz şeytan olursunuz diyor adeta.
Eğer sabırla direnir mücadele yaparsanız,
Allah vaadediyor ki, insanın aklına
gelmeyen yerden kolaylık verip yolunu
düze çıkartacağını ve kurtaracağını
açıklıyor.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.