İNSANIN, GELİŞMESİ SEVAP VE GÜNAH İŞLEMESİ 2

Kuşkusuz Allah, kullarını her daim
görüp gözetmektedir.”
Günahlar insanın, emeği karşılığı
elde etmesi gereken mutlu sonuçları
ve bereketini engeller, Allah’la insan
arasındaki sıcak bağı kopartır. Günahlar
insanı korku, tereddüt, hayalcilik,
doymazlık, boşluk ve kaosa iletir,
insanın kalp gözü kararır, günahları
yüzünden en büyük nimet olan aklını
gereğince kullanamaz ve öz benliğinden
uzaklaştırır. Günahların dini
yönden doğal cezaları ahrette verilecek
cezalardan da beterdir, yani doğal
cezalar sadece suçu işleyeni değil, gelecek
kuşakları da etkiler. Yani zinanın
cezası dini yönden celde sopalama,
doğal cezalar olan firengi, AIDS veya
neslin bozuluşu yanında bir hiçtir.
Allah’a isyan, hayat ve insan gerçeğinin
her boyutta zedelenmesine yol
açar. Onun için her günah bireysel,
toplumsal, evrensel, psikolojik, sosyolojik
olarak tüm konularda aksaklık
ve huzursuzluk yapar. Ancak insanı
batıran ihmaller, sürçmeler değil ısrarlı
ve istekli inkardır. Allah’ın emirlerinin
amel olarak yüzde doksan dokuzuna
uyup bir tanesini inkar eden kişi
batar, fakat Allah’ın emirlerinin amel
olarak hiçbirine uymadığı halde onların
gerekliliğine içtenlikle inanan kişi
kurtulur. Ben yapamıyorum ama Allah’ın
emri böyledir ve güzel olan budur
diyenle, ben bunların çoğunu zaten
yapıyorum, fakat şunun gereğine
inanmıyorum saçmadır diyen kişinin
Allah karşısında durumları çok farklı
olacaktır. İmanı tam, amelinde eksiği
olan, Allah karşısında eksiğinin şuuru
içinde tövbe edip Allah’ın rahmet
ve affından yararlanır, inkarcı bundan
yararlanamaz.
Günahta zahiri görünen yani fotoğrafı
çekilen ve batın gözle görünmeyen
yani fotoğrafı çekilemeyen ayırımına
da çok dikkat etmek gerekiyor. Mesela,
6/ Enam 151. “ De ki: Gelin Rabbinizin
size neleri haram kıldığını açıklayım.
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana,
babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla
çocuklarınızı öldürmeyin, sizinde onlarında
rızkınızı biz veririz, kötülüklerin
açığına da gizlisine de yaklaşmayın
ve Allah’ın yasakladığı cana haksız
yere kıymayın. İşte bunlar Allah’ın size
emrettikleridir.Umulur ki düşünüp anlarsınız.”
7/ Araf 33. “ De ki: Rabbim
ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı
ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında
hiçbir delil indirmediği bir şeyi,
Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında
bilmediğiniz şeyleri söylemenizi
haram kılmıştır.” Tekamülde gelişme
esas olduğuna göre, tekamül yolu
düşüp kalkmaların, deneme yanılmaların,
olumluluk ve olumsuzlukların,
iniş çıkışların birbirini izlediği esaslı
bir serüvendir. Peygamberimizden
şöyle bir rivayet edilir. “ Eğer günah
işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve
yerinize, günah işleyip Allah’tan af dileyen
bir başka topluluk getirirdi.” (
Müslim, tövbe 11. ) Hani derler ya,
“Eğer her günah, şarap gibi sarhoş
etseydi, dünyada kaç tane ayık insan
kalacağını görürdük.
Dinde ölçüleri Allah koyar. 72/ Cin 18.
“ Şüphesiz Mescitler Allah içindir, o
halde Allah ile birlikte bir başkasına
yakarmayın. 72/ Cin 20. “ De ki: Ben
ancak Rabbime yakarırım ve hiç kimseyi
Allah’a ortak koşmam.” Bu ayet
açıkça Allah’tan başkalarına duayı ve
aracı koymayı şirk olarak açıklıyor.
Mabetlerde, camilerde sakalı şerif,
hırka’yı şerif ve başka şeyler adları
altında yapılan, öptürülen, tavaf ettirilen
işlerin tümü cin suresi bu ayetlere
göre şirktir ve doğru değildir. Kutsal
ve tarihsel emanetler ait oldukları yer
ve mekanlarda yani müze gibi yerlerde
saklanır, ziyaret edilir ve tavaf
edilip tapınılmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.