ŞEFAAT YALNIZ ALLAH’A AİTTİR

Peygamberimiz döneminde insanlar/
müşrikler, Allah’tan başkalarını şefaatçiler
olarak kabul ediyor ve onlardan
şefaat edip kendilerini Allah’ın
yanında kurtaracaklarını zannediyorlardı.
10/Yunus 18, “Onlar Allah’ın
yanında, kendilerine ne zarar ne de
fayda verebilecek şeylere kul oluyorlar
ve bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir
diyorlar. De ki: siz Allah’a
göklerde ve yerde bilemeyeceği bir
şeyi mi haber veriyorsunuz? Allah onların
ortak koştukları şeylerden uzak
ve yücedir.” Bu şefaat inancı müşriklere
ait bir iddiadır, ancak Allah böyle
bir iddianın aslının olmadığını şöyle
cevaplıyor. Allah’a göklerde ve yerde
olmayan ve bilemeyeceği bir iddiayı
mı söylüyorsunuz bunun aslı yok ben
şefaat izni kimseye vermedim, eğer
izin verirsem o zaman şefaat edebilirler,
izin vermediğime göre nasıl şefaat
edebilecekler buyuruyor.
Şimdi bazıları çıkıyor
müşriklerin bu iddialarını kabul ederek
Allah bazılarına izin vermiştir diyorlar,
böyle diyenler şu ayetleri ne yapacaklar.
39/Zümer 43, “Yoksa onlar Allah’ın
yanında, Allah’tan başkalarını şefaatçiler
mi edindiler, de ki: Onlar hiçbir
şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse
de mi şefaatçi edineceksiniz?”
39/Zümer 44, “De ki: Bütün şefaat parça
değil tüm Allah’ındır. Göklerin ve
yerin hakimi ve hükümranlığı yalnız
Allah’ındır, sonra O’na döndürüleceksiniz.”
Haydi cevap bu, Allah ayetleri
ile çelişir/yalanlar bir ayet gönderir
mi? haşa o zaman Allah’ı unutan/gaflete
dalan/ cahil/bilmeyen konumuna
düşürdüğümüzün farkında mıyız? şefaat
edecek olanın her şeye gücü yeten,
her şeye akıl erdiren, unutmayan/
gaflete dalmayan, cahil olmayan,
hükümran ve hakim sıfatları olan
yapabilir, bu sıfatlar sadece Allah’ta
aittir, peygamberlerde bile bu sıfatlar
yoktur, kaldı ki, diğer veli, evliya,
şeyh, yatır, kutup ve bu gibiler. Şöyle
denmesi gereken sözü değiştirip aksini
söylüyorlar mesela, şefaat senden
Allah’ım deneceği yerde, şefaat ya Resul
Allah deniliyor bu yanlış, hata ve
şirke bulaştırıyor. Şefaat ya Resul Allah
demek, bana şefaat et ey Allah’ın
peygamberi demektir, bu yetki ve sıfat
sadece Allah’a ait olduğu için peygambere
verilemez 7/Araf 188, “De ki: Ben,
Allah’ın dilediğinden başka kendime
herhangi bir fayda veya zarar verecek
güce sahip değilim, eğer ben gaybı
bilsem elbette daha çok hayır yapmak
isterdim ve bana hiç bir fenalık dokunmazdı.
Ben sadece inanan bir kavim
için uyarıcı ve müjdeleyiciyim.”
Bu ayet peygamberde böyle bir yetkinin
olmadığını açık ve net uyarıyor,-
peki direnmenin ayaklaşmanın kime n
faydası olacaktır, sadece günahı olur.
ŞEFAAT YALNIZ
ALLAH’A AİTTİR
Şefaatçi sandıklarını yalanlayan ayetleri
de Allah açıklıyor ve böyle bir
şeyin olmayacağını uyarıyor. 6/Enam
94, “…Yaratılışınızda ortaklarımız
sandığınız şefaatçilerinizi de yanınızda
göremeyeceğiz, ant olsun aranız
açılmış ve tanrı/yardımcı sandığınız
şeyler sizden kaybolup gitmiştir.” 30/
Rum 13, “Allah’a koştukları ortaklarından
kendilerine hiçbir ŞEFAATÇİ çıkmayacaktır.
Zaten onlar ortaklarını da
ahrette inkar edeceklerdir.” Eğer
zannedildiği gibi şefaat olsa idi, Allah
peygamberim dediği peygamberimiz
Hz. Muhammed, Hz. Nuh, Hz. Lut ve
Hz. İbrahim peygamberlere en yakın
amcası, babası, oğlu hanımı gibileri
kurtarırlardı buda bize Kuran da açıklanırdı.
Açıklanmadığı gibi bu iddia
ve düşüncenin şirk ve ortak koşmak
olduğu uyarılarak açıklanmıştır.

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.