BİR İNSANI NASIL RAB EDİNİRİZ? – 3 –

10/Yunus 15, “Onlara/insanlara ayetlerimiz
açık, açık okunduğu zaman öldükten sonra
bize kavuşmayı beklemeyenler, ya bundan
başka bir Kuran getir veya bunu değiştir
dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştiremem
benim için olacak şey değildir. Ben
bana vahiy olunandan başkasına uymam,
çükü Rabbime isyan edersem elbette büyük
günün azabından korkarım.” Kuranın
geldiği devirde kendi kafalarına göre din
isteyenler veya Allah’ın hükümlerinin kendi
arzu ve heveslerine göre değiştirilmesini isteyenler
olmuştu. Zamanımızda da, Allah’ın,
Kuran’ındaki hükümlerini beğenmeyen,
hükümsüz sayan, ayetlerden haberi olmayan
ve şu mezhebe göre bunun hükmü şudur,
alan alim, falan ulema bunu şöyle açıklamış,
şu tarikatın ve cemaatin bu konuda görüşü
şudur demek bu ayetlere aykırıdır.
***
Peygamberler ve Peygamberimizde dahil
bu ve benzeri ayetlere göre hiç kimsenin
Kuran hükümlerini değiştirme ve Allah’ın
vahyi dışında görüş belirtme hakkı ve yetkisi
yoktur. Hep böyle söylüyorlar, sen ne
diyorsun, onlar ne diyor, hanginize inanalım
diye sorulabilir cevabını bu ve benzeri
ayetlerde bulacağız ve doğruyu eğriyi
buradan ölçeceğiz Ayette Peygamberimizin
kendisine vahiy edilene uyması görevi
varken bize ayrı bir din mi emrediliyor
hayır, bize de aynı Vahye/Kuran’a uymamız
isteniyor. Şimdi sünnet, sünnet diye bağırıp
çağıranlar, işte Peygamberimizin sünneti,
neymiş Peygamberimiz Kuran’a uymak
zorundaymış, Peygamberimiz uyunca/yapınca
sünnetmiş, peki ya bize ne oluyor, biz niçin
Kuran’a ve sünnete uymuyoruz. Nerede
uydurma sözler tavırlar varsa onlara uyuyoruz
ve uymamızı istiyorlar ve zorluyorlar.
Yapmazsan kınıyorlar, dinsiz diyorlar, baskı
yapıyorlar, elerindeki siyasi kuvveti güç
olarak kullanıyorlar.
***
Birilerinin dostluğunu, takdirini kazanmak
ve yaranmak için Allah’ın vahyine bakmadan
şu mezhebe,alime,tarikata, cemaate göre
fetva verip konuşanlar, ahrette pişman
olacaklar ama iş, işten geçmiş olacak, zararını
kötü bir şekilde ödeyeceklerdir. Zaten
ahrete kalmadan böyle inanılan bütün İslam
dünyasının bu dünyada çektikleri ceza
Allah bilir ama bu olsa gerektir. Demek ki,
Allah’ın vahyi Kurana uymamak ve Kuran
dışı fetva vermek bu ve benzeri ayetlere
göre isyandır, şirktir ve ortak koşmaktır. Ne
yapılıyor? Allah’ın hüküm koyma yetkisi,
mezheplere, alimlere, tarikat ve cemaatlere
ve benzerlerine verildiği için, şirk oluyor ve
dine ilave yapılarak ortak koşulmuş oluyor.
Bu Kuranı beğenmemek, yetinmemek, ötelemek
değil de nedir? Tamda 25/ Furkan 30, “
…Kavmim bu Kuran’ı büsbütün terk ettiler.”

#kemalyavuz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.