HİDAYET – 3

16/Nahl  9 “Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.” 16/Nahl  93 “Allah dileseydi hepinizi  bir tek ümmet  yapardı; fakat O iradesiyle isteyeni saptırır, iradesiyle  isteyeni de doğru yola iletir. Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız. 16/A’raf 30 “Allah, bir gurubu doğru yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah’ın yanında şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar.”  Rad 31- Nisa 88- Bakara 213,272 Yunus 25 gibi. Allah Teala bir gurup insanı hidayete erdirmiştir; bunlar kendi iradeleri ile Allah’ın gösterdiği doğru yoldan ayrılmazlar. Fakat bir gurup insan da vardır ki, kendileri doğru yolu istemedikleri için Allah’ta onları kendi hallerine bırakmıştır, bunlar sapık yolda gittikleri halde kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. İşte asıl yanlışlıkları budur.   Kuran  indirmek  ve Peygamber  göndermekten  maksat  insanları  hidayete  erdirmek  ve  kalpleri  Allah’ın  zikri Kuran  ile  tatmin  edip aydınlatmaktır.  Allah,  Peygamberler  ve  kitaplar  göndererek  insanların  akıl  ve  iradelerine  yardımcı  olmuş,  insanlara  hidayeti,  yolların  en  doğrusunu  göstermiş  ve  ona  davet  etmiştir, bütün  bunlara  rağmen  aklını  ters  çalıştıran  ve  sapık  yollara  kendi istek  ve  iradesiyle  yönelen  kimselerin  sapmalarına da  izin  vererek  iradelerine  uygun  neticeyi  yaratmıştır.42/Şura 52 “İşte böylece sana da emrimizle Kuran’ı  vahiy ettik. Sen, kitap nedir, iman  nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola  eriştirdiğimiz  bir  nur  kıldık. Şüphesiz ki, sen doğru bir yolu göstermektesin.   ”  Allah  Kuran’ da  kendisinin  sıratı  müstakim  üzere olduğunu  açıkça  bildiriyor.  11/Hud 56 “Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.”                                                                                                               Yani yaratıcı irade,  hidayetin  güzeli  ve  makbulü  konusunda iradesini  kullandığı tarafı  göstermiştir. Allah’ın  Kuran’da  bizden  istediği, Peygamberlerin  kişiliğinde  örnekleşen  hidayeti  izlememizdir. Yani Peygamber’ler ve  onların  tebliğleri  hidayettir.  17/İsra 15 “Kim  hidayet  yolunu  seçerse,  bunu  ancak  kendi  iyiliği  için  seçmiş  olur, kim de  doğruluktan  saparsa, kendi  zararına  sapmış  olur. Hiç bir  günahkar, başkasının  günah  yükünü  üstlenemez. Biz,  bir Peygamber göndermedikçe  kimseye azap edecek değiliz.” Ayrıca  Enbiya 73-Ali İmran 138-   Yunus 57 gibi .
Kuran’da ki, bir çok ayette Allah zalimlere hidayet nasip etmez diyor. 6/Enam 144 “Bilgisizce insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan uydurandan kim daha zalimdir. Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”  28/Kasas 50 “Eğer sana cevap veremezlerse, bil ki  onlar, sırf heveslerine  uymaktadırlar. Allah’tan bir yol gösterici olmaksızın, kendi  hevesine  uyandan daha  sapık kim olabilir. Elbette Allah zalim kavmi doğru yola iletmez.”

Maide 51- Tövbe 19, 109- Ahkaf10 gibi.
Allah insanları, taşa, ağaca, heykel’e, insan’a, peygamber’e, veli’ye, evliya’ya,  yatırlara, puta, iyi kimselere, Salih insanlara kulluk etmekten tapmaktan, dua edip yardım beklemekten, onların yüzü suyu hürmetine hatırına iş yapmaktan kurtarmak için inanan insanları kendine sevgili kulu yaparak insanları kişilik sahibi yapmak istiyor, kendi dışında kimseye güvenip_  sığınılmayacağını Kuran’da  açıklamıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.